Ana içeriğe atla

Blog

  • İş Sürekliliğinde Veri Merkezlerinin Rolü: Operasyonel Dayanıklılığı Sağlamak

    Dijital çağda iş sürekliliği, şirketler için rekabet gücünün en kritik göstergelerinden biri haline gelmiştir. Kesinti (downtime), yalnızca finansal kayıplara değil aynı zamanda müşteri güveninin zedelenmesine de yol açar. Veri merkezleri, yüksek erişilebilirlik (high availability) ilkesi doğrultusunda tasarlanarak kesintileri en aza indirir.
  • Hibrit Bulut Çözümlerinden Yararlanmak: İki Dünyanın En İyisi

    Bulut bilişim dünyasında şirketler genellikle üç farklı seçenek arasında karar verir: Genel bulut (public cloud), özel bulut (private cloud) ve hibrit bulut (hybrid cloud). Genel Bulut: Esneklik ve maliyet avantajı sunar, ancak bazı sektörlerde regülasyon ve güvenlik kısıtlamaları nedeniyle her senaryo için uygun olmayabilir.
  • Veri Güvenliği En İyi Uygulamaları: Şirketinizi Siber Tehditlerden Korumak

    Dijitalleşme, şirketlere yeni fırsatlar sunduğu kadar yeni riskler de doğuruyor. Artık her ölçekten şirket, müşteri verilerini ve iş sürekliliğini tehdit eden siber saldırıların potansiyel hedefi konumunda. En yaygın tehditler şunlardır: Kimlik Avı (Phishing): Çalışanların sahte e-postalar aracılığıyla kandırılarak kullanıcı adı ve şifre gibi kritik bilgilerin ele geçirilmesi.
  • E-ticaret Güvenlik İpuçları: Müşteri Verilerinizi ve Şirket İtibarınızı Nasıl Korursunuz?

    E-ticaret sektörü, dijital ekonominin en hızlı büyüyen alanlarından biri. Ancak bu büyüme aynı zamanda siber saldırganların da ilgisini çekiyor. Özellikle müşteri verilerinin ve ödeme bilgilerinin yoğun şekilde işlendiği e-ticaret platformları, saldırılar için cazip hedefler haline geliyor.
  • Bulut Güvenliğinin Temelleri: Verilerinizi Bulutta Korumak İçin Altın Kurallar

    Bulut bilişim, şirketlerin verimliliklerini artırmalarını, operasyonlarını ölçeklendirmelerini ve maliyetlerini optimize etmelerini sağlayan kritik bir teknoloji haline geldi. Ancak bulut ortamına taşınan her veri, yeni güvenlik sorumluluklarını da beraberinde getiriyor. Burada en sık yanlış anlaşılan nokta, bulut güvenliğinin tamamen hizmet sağlayıcının sorumluluğu olduğudur. Oysa Paylaşılan Sorumluluk Modeli bu konuda net bir çerçeve sunar:

Geleceği

BİRLİKTE

inşa ediyoruz